Keskin zekalı, müthiş güçlü, tam anlamıyla bağımsız, dünya ağır siklet boks şampiyonu. Tarihte hiçbir boksör dünyanın dikkatini senin kadar üzerinde toplamadı. Daha önce boksu aklından bile geçirmemiş hatta herhangi bir spora bile ilgi duymamış insanların ilgi odağı oldun. Yeni nesil Muhammed Ali’yi 1996 Olimpiyatları’nda Parkinson hastalığı nedeniyle elleri titreyerek yaktığı Olimpiyat meşalesiyle tanıdı. Oysa 1960’larda ve 1970’lerde Ali; ırkçılık, politika, din ve boks arenalarında Amerika ve bütün dünyada zihinlere damgasını vurmuş büyük bir şahsiyettir. En Büyük Muhammet Ali Boks kariyerinde zirveye tırmanan genç Cassius Clay, Müslüman olur ve Muhammet Ali adıyla Beyaz Amerikalıların antipatisini toplar. Üstelik hızla gelişen siyah Müslüman Amerikalı bilinciyle Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu Ünvanı’nın elinden alınması ve hapis cezasına çarptırılması pahasına Vietnam Savaşı’na katılmayı reddeder. Böylece bir yandan Amerika’nın büyük bir kesiminin nefret ve düşmanlığına maruz kalırken öte yandan da siyasi arenada genç siyah Amerikalılar ve liberaller arasında bir kahraman haline gelir. Her zaman doğru olduğuna inandığı şeyi yapan cesur bir siyah Müslüman boksörün hikayesini kendi ağzından anlatan tek kitap!