Çok kez zamanında sesleri boğulanların, seslerini duyuramayanların yeniden işitilmesi âdetâ imkânsızdır. Yine çok kez ne kadar gayret edersek edelim, duyabileceğimiz sesler, muhaliflerin seslerinden çok, yine karşı çıktıkları iktidârın onlar hakkındaki sesinden ibâret olacaktır. Çünkü, seslerini duyuramayanların, sesleri duyulamayanların kendi ifâdeleri büyük ölçüde ve çok kez yitirilmiştir ve artık onlara ulaşmak çok güçtür. Hattâ bâzen imkânsızdır da... Cemil Koçak Muhalif Sesler’de, tarihte duymakta güçlük çektiğimiz muhalefetin sesine kulak veriyor. İktidara belli şekillerde direnen, kendince tepkisini gösteren ve elbette iktidar tarafından faaliyetleri sıkıca takip edilen muhaliflerin izini sürüyor. Tek parti döneminde, rejimin niteliği değişirken, rejim kendi temellerini kurmaya çalışırken, buna karşı bir direniş ya da karşı koyuş olmaması mümkün değildi. Hem iktidar ve rejim sahipleri bunun farkındaydı hem de muhalifler kenarda durup olana bitene seyirci kalmadılar. Bu nedenle kimi zaman örgütlü kimi zaman münferit muhalif tavırlar ortaya çıktı. Cemil Koçak Muhalif Sesler’de illa örgütlü olmayan, kendi sesini duyurmaya çalışan muhalefete kulak vermeye çağırıyor okuru. İktidar tarafından izlenen, yaptıkları kayıt altına alınan muhalefetin hangi görünümler altında belirginleştiğini, sesini duyurma ihtiyacı hissettiğini araştırıyor. İktidarın kontrol etmek için izlediği, kaydını tuttuğu muhalefet belki de iktidar sayesinde tarihten ses veriyor.

Benzer Kitaplar