Artık insanlığın ilk çağlardaki gibi yiyecek bulmak ya da korunmak için sürekli hareket halinde bulunmasına gerek yok. Hazır gıdalar ve günümüz koşullarının getirdiği güvenlik konforu insanları hareketsiz bir yaşama sürüklemiş durumda. Oysa insanoğlu, henüz birkaç yüzyıllık refah dönemine uyum sağlayacak evrimsel gelişiminin başındadır. Belki bu duruma uyum sağlamak için binlerce ya da milyonlarca yıl gerekecektir. Yani “istediğin kadar ye, hareket etme ama sağlıklı ve genç kal” durumu henüz bir hayal. İnsanlık var olduğundan beri bir ölümsüzlük ya da gençlik çeşmesi arıyor. Ölümsüzlük çeşmesi bugün zor görünüyor ama gençlik çeşmesi için umutlu olabiliriz. Ölüme çok yakın olduğumuz terminal dönem dışında en azından biyolojik olarak otuzlu-kırklı yaşlarda olabilmek mümkün gibi görünüyor. Yaşam boyu düzenli, yeterli ve uygun egzersiz tek başına gençlik çeşmesini sürekli akıtabilecek özelliklere sahip. Onbinlerce bilimsel araştırmanın sonucu hep bunu gösteriyor. Bu kitap; yaşam boyu düzenli, yeterli ve uygun egzersizin bedenimiz ve beyinimizde yarattığı mucizeler dünyasındaki yolculuğu anlatıyor. Sadece hareket fonksiyonu olduğunu sandığımız kaslarımızın aslında ne kadar önemli bir metabolik organ olduğunu moloküler düzeydeki bilimsel araştırmalara dayanarak kanıtlıyor. İnsanlar ömürlerinin ikinci dönemlerini kaslarının yüzde ellisini kaybederek yaşıyorlar. Ve farkında olmadan aslında her şeylerini kaybediyorlar. Çünkü kaslarının yalnızca kas olmadığının farkında değiller.