Karşılıklı değiştirme, değiş tokuş anlamına gelen mübadele kelimesi Lozan’da verilen karar gereği Türkiye’deki Hristiyan nüfusun Yunanistan’daki Müslüman nüfusla değiştirilmesi anlamına geliyordu. Her iki toplum açısından da olağanüstü bir dönüştürücü etkiye sahip olan bu nüfus değişimi, Yunan ordusunun İzmir’i işgaliyle başlayan süreç sonunda iki toplumun yüzyıllarca sürmüş ortak hayatının sonlanmasına yol açar. Mübadele, aslında ulusal kimliğini daha çok birbirine karşı kurmuş ve uluslaşma sürecindeki iki etninin savaş sonrası bir arada yaşama imkanlarının siyaseten tükenmişliği kadar homojenleşme çabasının da bir sonucudur. Dolayısıyla Mübadele, ulus devlet ve ulusçuluktan ve bunlardan doğan ‘nüfusun homojenizasyonu’ kavramından bağımsız değerlendirilemez. Ancak ulus fikri ister ortak mitlere ve tarihi hatıralara, ortak bir geçmiş ve gelecek tasavvuruna, paylaşılan hak ve ödevlere, ister organik ve görünür bir yurt fikrine ve yine ondan doğan ve ulusu kuran mitolojiye bağlansın, tam bir homojenlik vaat etmez. Lozan Antlaşması’nda nüfus değişimi için din ölçütünü kullanılmış dolayısıyla dil, coğrafya, kültür, ortak yaşam gibi aidiyetler dikkate alınmamıştır. Bu çalışma, kitlesel bir mühendislik planı olarak Mübadele’nin ölçüt olarak aldığı ve dışta bıraktığı buaidiyetlerin kimlik tasarımına etkisini ortaya koymaya ve ulusçulukla ilişkisini açıklamaya yöneliktir.

Benzer Kitaplar