Mizahı Türkçeleştirenler içeriğini gülme temelinde düşünmüş olmalılar ki, “gülmece” demişler. Bu durumda, toplumun da aynı sözcüğe bağlı kalarak olayı bir gülme aracı olarak görmesi doğaldır. Kaldı ki salt yararcılık ilkesine daha kolayca sarılan ortalama toplum insanı gülmeceyi bir eğlence ya da zaman geçirme aracı olarak görecektir, görmüştür de: Aziz Nesin kitaplarının ya da karikatür dergilerinin daha çok yolculuklarda anımsanması ve taşınması böyle bir gereksinmenin açık belirtisidir. Tıpkı bol bulmacalı gazetelerin daha çok satması gibi. Mizahın büyük çoğunlukla güldürüyor olduğu da doğrudur; buna, her toplumun kendine özgü bir “mizah anlayışı” olduğu, vb. eklenebilir… Gerçekten öyle midir? İşte bu kitapta Escarpit’nin amacı, bilimsel bir uslamlama izleyerek, mizahı kültürler ötesi, evrensel bir anayapı olarak belirlemektir.