Hint-Avrupalıların dünyayı açıklayışı, insanlığın sayısız rüyasından sadece biridir ve içeriği bakımından, ayrıcakılıklı bir rüya da değildir. Ama onun gözlem koşulları bakımından ayrıcalığı vardır ve bu, Hint-Avrupalıların mirasçısı olan halkların, bugünkü gerileme ve gelecekteki muhtemel 'tahttan çekilme'lerinden önce, -gerçek- tarihte öylesine erken, öylesine hatırı sayılır ve sürekli kayda geçirilmiş bir rol oynamalarına yol açan şartlar silsilesinden kaynaklanır: Diğer hiçbir örnekte, aynı ideolojinin başından bazen binlerce yıl boyunca geçen maceraları, birbirlerinden tamamen ayrıldıktan sonra bile bu ideolojiyi korumuş sekiz veya on insan grubu içinde izleme olanağı yoktur. Bu yaratıların karşılaştırmalı olarak incelendiklerinde oluşturdukları tablo, her şeyden önce insan zihninin doğurğanlığına tanıklık etmektedir: İster muazzam bir şiir halinde genleştirilmiş, ister kısacık bir öykünün birkaç sayfasına yoğunlaştırılmış halde olsunlar, bu yaratıların hepsi şarırtıcıdır...