Bir sabah iş yerimin önünden bir kız geçti. Yok yok özür dilerim bir kız geçmedi, değişik bir şeydi o geçen, çok farklı bir şey; deniz gibi, gökyüzü gibi, orman gibi, güneş gibi, yağmur gibi, kar gibi cennet gibi bir şey. Siyah kadar asil, beyaz kadar sade ve masum bir şey. Bir şey de değil, yani çok şeydi. Aslında ne bileyim çok şey de demeyim de, O sanki her şeydi. Çok güzeldi, çok hoştu, o kadar güzeldi ki kendi kendime bile tarif edememiştim O'nu. Hayır hayır tarifsiz de değildi, O'nun bir tarifi vardı dünyalar güzeli