Mey, bu sis bu gerilim bu hüzün konuşmalarımızda ortaya çıkıyor. Seni her bıraktığımda seni ruhani bir boyutta tanrının gölgesinde buluyorum. Fakat ne zaman yazıya gelsem ve ne zaman beyaz kâğıt ile siyah mürekkep buluştuğunda benden ve senden bir parça bulur gibi duygularım. Duygularımız sözcüklere karışıyor. Tanrı seninle olsun, gönlümün huzuru artık avuçlarında, biliyorum ki bende bu tutarlılık olmasa inancımda sende olurdu. İlginçtir ki en yakınımızda olanlar hayatımızı en çok karıştıranlar ve en çok karışanlardır. Birbirimizi tamam-lamalıyız, anlayıp sorgulamalıyız ve bunu çocuk saflığı ile yapmalıyız. İkimiz de bütün becerileri, yetenekleri, bezemeleri ve düzenlemesiyle konuşma sanatını kullanma eğilimindeyiz. Sen de, ben de, dostlukla konuşma sanatının pek kolay uyum sağlamadığını anlamak zorundayız. Yürek yalındır, Mey, yüreğin resimleri de temel şeylerdir, oysa konuşma sanatı sosyal bir araçtır. Bu sebeple konuşma sanatından yalın konuşmaya dönme konusunda anlaşalım mı? “Sen bende nefes alıyorsun ve ben sende, bunu sen de çok iyi biliyorsun, ben de.”

Benzer Kitaplar