Terörü salt polisiye tedbirler ve güç ile ortadan kaldırmak mümkün değildir. Kanlı terör tarihi bunun en bariz şahididir. Teröristleri ayakta tutan temel dinamikleri yıkmadan ve onları etkisiz hale getirmeden onların beyninde kalıplaşmış fikirleri alt üst edemezsiniz. Adına meta sorgu dediğimiz yaklaşım modelleri ile Ölüm Orucu’ndan Ramazan Orucu’na Kandil Dağı’ndan Kandil Geceleri’ne geçişin yaşanmış gerçek öykülerini görmemiz her zaman mümkün olabilecektir. Allah inancını ortadan kaldırmaya çalışan Marksist hareket, zamanla kendisi din haline gelmiştir. Sempatizanları tarafından kutsallaştırılıp adete tebliğ edilmeye çalışılmıştır. Dine savaş açarak ortaya çıkan Marksizm, bu savaşı kendisi sapık bir din haline gelerek kaybetmiştir. Marksist kökenli sol ve bölücü terör örgütleri söylemlerinde metafizik, ahlak, şehitlik, ölüm orucu, adalet, kahramanlık ve sonsuzluk özlemi gibi anlamları içeren cümleleri slogan haline getirerek kendi sonlarını kendi elleri ile hazırlamışlardır. Marksizm, insanlığa kurtuluş vaad eden örgütlerin en somut tezadıdır. Ben Müslüman’ım diyen bir Kürt’ün, PKK ile aynı safta olması düşünülemez. Bu cümleden hareketle; PKK’ya yardım yataklık yapan, görüşlerini tasvip eden, doğru bulan, Allah’a ve Paygamber’ine savaş açmış bir kafirle aynı safta olduğunu bilmelidir.

Benzer Kitaplar