Bir mahalle, istasyonunu savunuyor! Genç yazar Ömer Açık, zengin dil kullanımıyla okumayı keyfe dönüştürmeyi başardığı ilk çocuk romanında okuru, Küçükçekmece Gölü’nün kıyısında bir mahalleye davet ediyor. Hayatlarının merkezindeki tren istasyonuyla ilgili kötü bir haber alan mahallelinin çabasını ve umut öyküsünü anlatıyor. Öğretmenlik görevini sürdüren yazar, çocukların heyecanını ve yaşamı biçimlendirme gücünü, kendi deneyimlerinden süzerek hissettirmeyi başarıyor. Kitap, kentsel dönüşümün sonuçları ve etkileri üzerine düşündürüyor ve dayanışmayı yüceltiyor. Bir yandan da, yok olmaya yüz tutan meslekleri hatırlatıyor. Gün geçtikçe hızlanan ve sorumsuzca şekillendirilen bir dünyada, tren istasyonunda kitap okumak ve vagon penceresinden farklı yaşam kareleri görmek isteyen küçükler ve büyükler için umut sözcükleriyle yazılmış bir roman. Menekşe renginde, buz gibi suları olan Küçükçekmece Gölü’nün kenarında kendilerine bir yaşam kurmayı başaran Menekşeliler… Kuşaktan kuşağa evlerini, yollarını, okullarını ve hatta onları işlerine, okullarına ve gezmeye götüren istasyonlarını emek emek kuran Menekşeliler, günün birinde istasyonun geleceğiyle ilgili bir haber alırlar. Büfecisinden dişçisine, muhtarından mahallenin afacan çocuklarına kadar tüm mahalle toplanır. Geçmişlerini ve geleceklerini nasıl kurtaracaklardır?..