CeCemre, ilkbaharın gelişi demek olsa da o hep sonbaharı yaşadı. Her gün hayatında yaşama umudu olan bir yaprağı daha kaybetti. Her şeye rağmen naif kişiliği ve güzelliğiyle, tıpkı adı gibi etrafındaki her insana ilkbaharın umudunu, canlılığını getirdi. Dünyaya gelme sebebi bile bir hayatı kurtarmak içindi. O, yaşamının her anında birinin hayatını kurtarmak için çalıştı. Huysuz ve genç bir adamın evinde yatılı yardımcılık yapması bile annesini hayata döndürmek içindi. Kendisi için ilkbahar geldiğini düşündüğü her an, hayat yine ona oyun oynayacaktı. Çok derinlerde bir yerlerde hayata canlılık katan su damlası, Cemre'nin yüreğine de bir gün düşecek miydi? O, yüreklere düşen bir cemreydi. Düştüğü yüreğe sevgi, saygı, merhamet getiriyordu. Aynı zamanda cemre ateşti, sıcaklıktı, düştüğü yeri ısıtandı. Peki, Mert'in buz tutmuş yüreğini çözebilecek miydi?