Ülkemizde ‘modern şiir’ ‘geleneksel şiir’e karşı konumlandırılarak tanımlanır, ‘Modern’ Türk şiirinin önceli Batı’daki gibi ‘Romantik şiir’ değil, ‘Geleneksel şiir’ olarak kabul edilir. İçerik olarak toplumsal olanın değil de “modern şiirde” burjuva bireyciliğinin ve geleneksel şiirde de tinsel olanın aşırı olumlanması, siyasi ve kültürel olarak da geçmişin veya eskinin referans alınması nedeniyle hem ‘Geleneksel şiir’ hem de Batı’da modern şiirin öncüsü olan ‘Romantik şiir’ ülkemizin sosyalist- gerçekçi eleştirmenleri tarafından küçümsenir. Oysa karşı karşıya yerleştirilebilecek olan toplumculuk ile bireycilik veya toplumculuk ile tinsellik değil, Lucien Goldmann’dan ödünç alarak söylersek, tinsellik ile burjuva (liberal) bireyciliğidir. Liberal bireyi de romantik bakış açısı taşıyan (anti-kapitalist-romantik) bireyden ayırmak gerekir.