Yaşamımızı idame ettirirken kullandığımız şu şeyin, bu ifadenin ya da medya aracılığıyla yaşanan çok sayıda pratiğin varoluş koşulları nedir? Görece yeni bir araştırma alanı olarak medya arkeolojisi, bu temel sorunun peşine düşmüş olması bakımından, gündelik hayata kök salmıştır. Jussi Parikka konuya dair en güncel ve kapsamlı çalışma olanMedya Arkeolojisi Nedir?’de bunu geçmiş medyayla bağlar kurarak anlatıyor. Medya arkeolojisinin sıklıkla unutulmuş tuhaf ve açık olmayan aygıtların, pratiklerin ve icatların vurgulanmasıyla, geçmişteki yeni medyaya ilişkin içgörülerle yeni medya kültürlerini araştırmanın bir yolu olarak ortaya çıktığını gösteriyor. Bunu yaparken Steampunk kültüründen Kendin Yap ruhuna, geleneksel olarak öne çıkan iki teorisyen Michel Foucault ve Friedrich A. Kittler’den ayrıksı Walter Benjamin’e, sosyal medyadan hayali medyaya kadar geniş bir alanı kazıyor. Parikka sadece medya arkeolojisinin tarihini anlatmıyor, kendi teorik yaklaşımını da ortaya koyuyor. İletişim medyasının iletişim dışı olanın, yani parazit ve gürültünün bakış açısından nasıl göründüğü sorusunun peşine düşüyor. Ağ toplumu ve dijital kültür arkeolojilerinde dışarıda bırakılanları, anomali olarak değerlendirilenleri konu alan bir medya arkeolojisi kazısı için, iletişimin yumuşak karnına bakmak gerektiğini anlatıyor. Böylece bizi spam’in, gürültü, parazit ve bağlantı kopukluğunun haritasını çıkarma faaliyetine katıyor. Jussi Parikka Southampton Üniversitesi Winchester Sanat Okulu’nda profesör.

Benzer Kitaplar