“Unutulan nice yazar ve şairi tekrar günışığına çıkaran, onların ömrünü uzatan, insanların görebileceği ve dokunabileceği bir yüksekliğe ve yakınlığa getiren çevirmenler değil midir? Yazarlar, geçmiş yaşamları nasıl hayallerle canlandırıp sürekliliğini sağlarsa çevirmenler de unutulan, ölen veya bilinmeyen yazarları işte bu şekilde canlandırırlar. İnsanlar tarafından anlayış görmeyen ve ölülerin vekili olan dedektifler gibi çevirmenler de yazarların vekilidir. Onlar da anlaşılmazlar ve ilgi görmezler. Ama ölünün onurunu korumak için yaşayanı inciten, yaşayanı rahatlatmak için ölüyü utandıran dedektifler gibi çevirmenler de yazarın onurunu korumak, onu sayısız insana tanıtmak için gece gündüz çırpınıp dururlar”.