“… Yeryüzünde hiçbir şey kuytudaki bir çocuğun fark edilmemiş aşkına benzemez…” Ünlü roman yazarı R. evine gelen isimsiz bir mektubu okumaya başlar. Mektup intiharın eşiğindeki bir platonik aşıktan gelmektedir ve mektupta anlatılanlar R.’ye hayatının şokunu yaşatacaktır. Daha çocuk yaşlardayken R.’ye hayranlık duyan küçük bir kızın yıllar içinde hayranlıktan aşka ve tutkuya dönüşen hikâyesi, ilk ağızdan tüm detaylarıyla bu mektupta anlatılmaktadır. Zweig, psikolojik tasvirlerinin gücünü bu uzun öyküde sonuna kadar kullanmış ve okuyucusunu isimsiz kahramanının ruh halini bire bir hissetmeye davet etmiştir. Dünya edebiyatının klasiklerinden olan Meçhul Bir Kadının Mektubu, bir aşkın, bir unutulmuşluğun, imkânsıza karşı bir umudun öyküsüdür.