Adem'le başlayan insanlık tarihi boyunca ne zaman Hak sözü ile peygamberler gelse o vakit mazlumların sırtındaki yük azalmıştır. Yakın tarih peygamberlerinde bunu görebiliriz. Hz Musa'nın gelişi ile birlikte Firavun'nun yönetimindeki halk, kölelik altında ezilip perişan vaziyetteydi. Bu durumu Hz. İsa'nın geldiği toplumda da görebiliyorduk. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in geldiği cahiliye Arap toplumunda da mazluma eziyet en üst sıralardaydı. Öyle ki köleler eşyadan daha değersizdi. Fakirlik suç sayılıp ölüm ve açlığa itilirken aile reisleri, kız çocuğu olduğunda ve o kızlar belli bir yaşa geldiğinde götürüp diri diri toprağa gömüyorlardı. Bu cahiliye Araplarında olağan bir durumdu. Yaşlıya ,anneye ,babaya sevgi ve saygı yok olmuş; akrbaya eziyet meziyet sayılır hale gelmişti. Devlet büyüklerinin yanında fakir halkın hiçbir ehemniyeti yoktu. Nihayet peygamberimiz Hak sözüyle geldiğinde ilk önce mazlum halk sevmiştir çünkü hak ışığı herkes içindi tarihten bugüne bir oluşum yolu Hakk'tan mı yoksa batıldanmı mı diye merak edersek bakmamız gereken yer mazlumların durumudur. Eğer o yol mazluma uzanabiliyorsa işte o yol Hakk'ın yoludur. Bu kitap hazırlanırken olaylara bu açıdan bakmıştır. Bu kitabı okuduğunuzda insanlığın gözlerinde bulunan birçok perdenin bir tanesi kalkmış olacak ve hayata farklı gözlerle bakacağınızı umuyorum. İyi okumalar... VAHAP BAYKARA