Aslında sıradan bir balıkçı kasabasında yaşayan, sıradan insanlardı onlar. Ancak bir gün kendilerini Mustafa’nın beş yaşındaki oğluna söylediği küçük bir yalanın içerisinde buluverdiler. Bir babanın küçük oğluna yüzü kızarmasın diyeydi her şey. Bir babanın oğluna duyduğu sevginin adıydı fedakarlık. O yüzden kasabalı için hiç zahmetli değildi yaptıkları, yapabildikleri. Hep birlikte girdiler bir çocuğun masal ülkesine...