l960’lı yıllarda Henri Lefebvre, Marx bir sosyolog değildi, ama Marx’ta bir sosyoloji vardır, diye yazıyordu. Bu kitap, Marx’ın eserindeki Marksist sosyolojiler kuran ve çeşitli biçimlerde 20. yüzyılın sosyologlarını etkilemiş olan ögeleri ortaya koyuyor. Marx hem bir bilgin hem de bir militandı. Onun bu iki yönünü birbirinden ayırmak mümkün müdür? Marx’ın kapitalizm eleştirisinden kalan nedir? Bugün bu kapitalizm eleştirisi ileri endüstriyel toplumlarda ve ayrıca bağımlı çevre bölge toplumlarında nasıl uygulanabilir? Bu sorulara cevap vermek için, yazar, Marx’ın kavramsal sisteminin üzerine inşa edildiği sömürü teorisini ele alıyor. Marx ve Engels sosyolojik uygulamalara en fazla manifaktürde ve ardından fabrikadaki sömürü bahsinde yakınlaşırlar Ve özel olarak 20. yüzyılın iş sosyoljisinde de olan budur. Ancak, modern sosyolojiyi en fazla etkilemiş olan Marx’ın, devlet ve sosyal sınıflara ilişkin teorileri bir hayli ihmal edilmiştir.