Gazeteci John Grogan birkaç haftalıkken alıp Marley ismini verdikleri Labrador cinsi köpeğiyle olan anılarını kitap haline getirirken uluslararası bir bestseller yazmakta olduğunun farkında mıydı acaba? Marley ile geçirdiği ve hayatının en güzel kesitlerinden biri olduğuna inandığı yılların öyküsünü anlatırken, aynı zamanda bir sevgi ve ibret hikâyesi yazdığının bilincinde miydi? Geçen yıl Amerika’da en çok okunan kitap olan Marley ve Ben, baş belası bir köpeğin sahibine yaşatabileceği son derece komik olayların satır aralarında da hayatta gerçekte neyin önemli olduğunu -şapşal bir köpek aracılığıyla- vurgulamaya çalışıyor. Sevginin, hoşgörünün, sadakatin ve özverinin anlamını bir kez daha, ama bu sefer devasa, cüssesinden habersiz, sakar ve kesinlikle balık hafızalı bir köpek aracılığıyla anımsamak gerçekten çok ilginç. Florida plajlarından karla kaplı ormanlara, köpek eğitim merkezlerinden Hollywood setlerine uzanan, kahkaha dolu bu kitabın film hakları açık artırmayla satıldı bile. Marley’i beyaz perdede canlandıracak olan Labrador’un Lassie, ya da Rin Tin Tin kadar ünlü olup olmayacağını kestirmek zor, ama kitabın kendisi şimdiden türünün bir klasiği haline geldi. Yazar John Grogan’ın söylediği gibi, hayatı sürdürülmeye değer kılan kavramları görebilmemiz için bazen nefesi kokan, baş belası, ama iyi niyetli bir köpek gerekebilir.