Kapitalizm, bilimle toplumsal yaşantımız arasındaki bağı kendi dünya görüşü etrafında şekillendirir. Öyle ki, günümüzde bilim ancak burjuvazinin kâr dürtüsünün sınırları içerisinde gelişme imkânı bulur. Bilimsel buluşlar patentlenerek ticari bir metaya dönüştürülür. Bilim ve teknikteki gelişmeler, silah sanayisinin ayrılmaz bir parçası olarak halka yabancılaşmanın en uç örneklerine ulaşır. Karl Marx ve Friedrich Engels’in uzun yıllar süren dostlukları ve ortak çalışmaları hem maddi yaşamı hem de toplumsal yaşamı kavramak ve değiştirmek için yeni bir bilimin doğuşunu ifade eder: Diyalektik materyalizm. İnsanlığın ve bilimin özgürlüğe kavuşması artık sınıflar mücadelesine sıkı sıkıya bağlıdır. Bu mücadelenin bir sonucu olarak 1917’de Rusya’da kurulan Sovyet iktidarı, bilim ve toplumsal yaşantının iç içe geçtiği halk için bilimin ilk örneklerini verir. J. D. Bernal’ın, Marksizm ve bilim üzerine yazılarından oluşan bu derlemede, Marx, Engels, Lenin ve Stalin’in Marksist bilimsel yönetimi kullanma ve bilime yaptıkları katkılar özlü bir biçimde anlatılmaktadır. Bu yapıt, günümüz biliminin sınırlarını anlamamıza yardımcı olacaktır. Ve diyalektik materyalizmin, bu sınırları nasıl parçaladığına tanık olacaksınız.