Kişisel markalama, günümüzde bir seçenek değil, kadınların ustalaşması gereken bir alan. Kadınları, kariyer merdiveninin alt basamaklarında tutan faktörlerden biri de, kendilerini erkekler gibi markalaştıramamaları; bu yolda adım atsalar dahi erkeğe özgü paradigmanın içinde sıkışıp kalmaları. Oysa ki kadınlar, hem kendilerinde markalaşma gücünü bulmalılar, hem de bunu yaparken, kadına özgü yetilerden, duygusal zekadan, sözün ve hikâyenin büyüsünden, arkadaş edinme ve ağ kurma becerilerinden faydalanmalılar.