Güneş, kızıl renkli gömleğini giyinmiş, sapsarı bir denize benzeyen ovanın nihayetinde yatmaya hazırlanıyordu. Ovanın ortasında ince ve zayıf bir kavak ağacı yeni kazılmış bir mezarın başını beklemekteydi. Birtakım adamlar çıkageldi. Tümü tepeden tırnağa bembeyaz giysiler içindeydi. Beyaz giysili bu insanlar sessizce yürüyor ve omuzlarında bir tabut taşıyorlardı. Mezarın başına geldiklerinde tabutu kavağın gölgesine indirdiler ve yüzlerini batmakta olan güneşe döndüler.