İnsan deneyiminin (ki bu deneyimin dışında hiçbir şey yoktur) en yüksek biçimi, varlık ile bilginin özdeşliğinin ifşası ve tümel özbilincin yapısına nüfuz etmektir. Varlık konuşulan şey hakkında olduğu kadar konuşan ‘ben’ hakkında da söz söyleyerek kendini dile getirir. Kategorinin, kategoriler, uğraklar veya diyalektik bir zincirin tek tek halkaları olarak çeşitlenen deviniminin izlediği yolu takip etmek, felsefenin mantığını oluşturur ve Hegelci girişimi de en iyi şekilde bu anlatır. Filozofun varlık hakkındaki söylemi, filozof aracılığıyla dile gelen varlığın kendi söylemidir. Bu, öncelikle, Hegel’in yapıtlarında dağınık şekilde ifade bulan, insan dilinin felsefesinin açık kılınmasını gerektirir. Mantık ve Varoluş’un yaptığı da budur. Mantık ve Varoluş Hegel’in mantığını açık kılma girişimlerinin önemlilerinden birisidir.

Benzer Kitaplar