Sözlü edebiyatımızda unutulan Maniler, Anadolu insanının sevdasını, özlemini, hasretini, dille getirdiği; duygu yüklü söz sanatıdır. Anadolu insanı kavuşamadığı sevgilisine, gurbete gönderdiği, yavuklusuna; sevgi ve hasret dolu duygularını çevre ve doğa motifleriyle süslenmiş maniler aracılığıyla dile getirilirdi. Bugün bu manilerden kitaplara geçenlerin dışında geriye bir şeyin kalmadığını, çoğunlukla unutulup gittiğini görüyoruz. …Sözü kültürün edebiyatımızın diğer bir söz sanatı, Ninniler ise, insanımız günlük yaşamından edindiği bilgi, birikim deneyim ve tecrübesini ninniler aracılığıyla beşikteki çocuğun bilinçaltına seslenir, aktarırdı. “Dandini dandini das dana, danalar girmiş bostana, kov bostancı danayı yemesin lahanayı…”ninnisinde olduğu gibi… Dananın bostana girmemesi gerektiği, bostanın korunmasının gerekliliği, bugün danayı bostancının kovduğu, yarın o bostanın o çocuk tarafından korunacağı, uyutulmak istenen çocuğun bilin altına aktarılarak işlenir. Mani ve Ninnilerden İl il derleyebildiklerimizi siz okurların beğenisine sunuyoruz. İstedik ki sözlü kültür edebiyatımızın temel taşları olan söz sanatlarını unutmayalım/unutturmayalım.