Halid Ziya, kahramanının çatışmalı ruh halini dile getirmekte gerçekten de çok başarılı. Ahmet Cemil’in iç dünyası sadece iç monologlarla değil, olayların akışı ve genç adamın tavırlarıyla da netlik kazanır. Evet, Ahmet Cemil Batı kültürünü edinmek isteyen, duyarlı, biraz da hayalperest bir genç. Hakikatle baş edemediği anlarda mücadele etmek yerine hayallere sığınır. Hayalleri büyüktür ama hayatla mücadele etmek konusundaki yetersizliği hayallerini gerçekleştirmesini engeller ve onu bir mutsuzluk döngüsüne sıkıştırır. Bu öyle bir döngü ki Ahmet Cemil’i en yakın arkadaşını kıskanmaya itecek, sona geldiğinde büyük umutlar bağladığı eserini yakmaya kadar sürükleyecektir. Abartılı gelebilir ama bu kişilik özellikleriyle Ahmet Cemil edebiyatımızın ilk kaybedeni, tutunamayan ilk karakteridir. (...) Bugün Halid Ziya Uşaklıgil adı anıldığında akla ilk gelen eserinin -popüler kültür tarafından yağmalanmış- Aşk-ı Memnu olmasını elbette yadırgamıyoruz ama üstadın gerçek başyapıtı hiç şüphesiz Mai ve Siyah’tır.

Benzer Kitaplar