Şiirin ironisi de bu işte! Çeşitli hınzırlıklarla dolu bir şiir, tutar okurun karşısına Mahcup bir yüzle çıkar. Bilmem ki hınzırlığın da mahcubiyetin hallerinden biri olduğunu söylemeye gerek var mı? Varsa, işte o, Engin Turgut’un bütün şiiridir, bazen adı Küs olsa bile! Küs ten Bayan Elma ya, Mucize Tozları na oradan Mahcup a uzanan bir şiir, ‘samimiyet’le ‘tedirginlik’ arasında gider gelir, şiire uzak bir dünyanın ancak yakınlıklarla yaşanabilir olduğuna önce kendini sonra da bizi inandırmayı görev bilir. Bütün iyi şairler gibi, Engin Turgut’u da iyi şair kılan özelliklerin başındaysa elbette ‘sahicilik’ gelir. Engin Turgut, o ‘sahicilik’le gelir. Engin Turgut, o ‘sahicilik’le yazmasaydı, bu kadar sıcak, böylesine renkli ve coşkulu bir şiire ‘gülümseme’sini de ekleyebilir miydi? Onun şiirini sahiden Mahcup kılan, biraz da kederinin altındaki bu gülümseyiştir. Hem aslında her iyi şair de biraz Mahcup değil midir?

Benzer Kitaplar