Macaristan Turan Cemiyeti, toplumun önde gelen bilim adamlarının, siyasetçilerinin ve yazarlarının bir araya gelmesiyle 1910 yılında kuruldu. 1913’te de Turan dergisini çıkardı. İddiası Macar ve Türk halklarının tarihi akrabalığı ve Macar kavminin Asya kökenli olduğuydu. Cemiyetin çalışmaları o yıllarda Macaristan’da yaygın bir Türk kolonisinin varlığına da işaret ediyordu. Kimdi bu Türkler? Turan Cemiyeti nasıl bir örgüttü? Bütün yapı ve kurumlarıyla çöken bir imparatorluğun atmosferinde mükemmel işleyen bir yapıyı nasıl oluşturmuştur? Dr. Tarık Demirkan bir yandan Macaristan Turan Cemiyeti’ni anlatırken, bir yandan da Türklere özgü gibi görünen Turancılık ideolojisinin aslında bir başka ulusun aydınları tarafından yaratılmış olmasını irdeliyor. Türkiye’de 20. yüzyılın egemen ideolojilerinden olan Türkçülük ve Turancılık gerçekten de Türkiye dışından ülkeye taşınan ideolojilerdi. Türkçülük öncelikle Türkiye’ye göçen Tatar ve Kırım Türklerince geliştirilmişti. Turancılık ise Macarlar tarafından, Türkleri de içeren, ama Macar ulusunun önderi olacağı bir dünya düzeni olarak tasarlanmıştır. Bu çalışma Turancılığın aşağı yukarı aynı yıllarda boy veren Türkiye’deki Türkçülük üzerindeki etkilerini ele almayı da amaçlıyor.