Logosoloji, hem öykü geleneğimizin içinde kalıyor, hem de yazarın coşkun hayal gücünden çıkan fantastik ve bilimkurgu öğeleriyle bizi bambaşka bir evrene sıçratıyor. O evrende ise sıra artık yeniden trajik insan varoluşuna gelmiştir. Katushi M., müzik dosyalarını haplara kaydedip müziği “hapsetmek” ister. Harun Bey’in tıbben büyüyen zihni gün boyu daha fazla veriyle doldurulmayı bekler, yoksa nöbetler başlar. Edebiyattan mahrum bir topluluğun, sözü geri kazanma projesi olarak başlattığı “logosoloji projesi” kanla biter. Daha ilk kitabıyla güçlü bir yazar olduğunu gösteren Ferhat Özkan’ın ustaca kurduğu ayrıntılarla beslenen gerçeküstü ihtimaller. Peki, ya gerçekten her şey öykülerde anlatıldığı gibi olsaydı?