Yıl 1507, kana susamış Hıristiyanlar gruplar halinde Lizbon sokaklarını arşınlamakta, karşılarına çıkan Yahudileri ya oracıkta boğazlamakta ya da götürüp yaklaşmaktadırlar. 1497’de din değiştirmeye zorlanmaları ve Yeni Hıristiyan diye adlandırılmaları Yahudileri kurtarmaya yetmemiş, yerli halkın marrano (domuz) diye çağırdığı bu insanlardan iki bini isyanda hayatlarını kaybetmiş, birçoğu da kentin merkezindeki Rossio Meydanı’na yığılan kütüklerin alevlerinde can vermiştir. Gizli bir kabalacı ve tezhip ustası olan Abraham Zarco, bu kargaşada evinin kilerinde ölü bulunur; yeğeni Berekiah bir şohet bıçağıyla öldürülen dayısının katilinin, gizli batini meclisinin üyelerinden biri olduğuna inanmaktadır. Genç Berekiah, dayısının yaptığı son Hagada daki resimlerin yardımıyla katili bulmaya çalışırken sonu Konstantiniye’de bitecek bir yola girer. Entrika ve gizemle örülü bu yolda en büyük yardımcısı, Mağripli genç bir müslüman olan Farid’dir. Yayımlandığı yıl büyük ilgi gören Lizbon’un Son Kabalacısı, gizemli kitaplar, elyazması metinler, dini resimler arasında iz süren, polisiye tadında bir Ortaçağ serüveni.