"Kitaplar size kaybettiğiniz insanları geri verir." Calypso 10 yaşında bir kız çocuğu. Kitaplar tüm dünyası. Annesini kanserden kaybetmiş ve babası ile yaşıyor. Babası içsel bir güce ve güçlü olmaya kafayı takmıştır. Olayları soğukkanlı karşılar, eşinin ölümünde bile ağlamamıştır. Calypso’ya da durmadan içsel olarak güçlü olmayı ve yalnızken mutlu olmayı telkin eder. Bir gün Calypso’nun okuluna yeni bir kız gelir. Bu kız onun rutin hayatını değiştirmeye başlayacak kişidir. Calypso, kendisi kadar kelimelere ilgi duyan bir arkadaş bulduğu için çok mutludur. Mae’nin en az onun kadar okuması ise bir başka sürpriz olur. Bu arkadaşlık limonlar gibi bir gün çürüyecek mi yoksa sonsuza dek sürecek midir? "Bir uçurumun kenarında duruyormuşum gibi hissediyordum, düşmemek için elimden tutan bir şey yoktu. Keşke o limonları hiç bulmasaydım."