Her türlü tekil ve bağlayıcı dayatmanın ötesinde, toplumun tüm fertlerini seçimlerinde özgür bırakması gerektiği yönündeki prensip liberalizmin en açık ve bildik tanımı olageldi. Bu esas, adalet prensiplerinin düzenleyici rolünü kabul ederken, iyi bir hayatın nasıl olması gerektiği yönündeki yerleşik öngörülere mesafeyle yaklaştı. Bütün tartışmanın gelip bağlandığı yer ise bu tür prensiplerin gerçekten var olup olmadığı. Ve eğer yoksalar, ahlaki ve siyasal bir ideal olarak adaletin sonuçlarının neye benzeyeceği.

Benzer Kitaplar