Bu kitap, kendi küllerinden doğmasını başaran Latin Amerika’nın yerli halklarının öyküsünü anlatmaktadır. Latin Amerika’nın aslî bir sosyal dinamiğini oluşturan yerlilerinin bu çok-düzlemli, çok-mekânla ve çok-veçheli mücadelelerini daha yakından tanımamıza imkan sunuyor. Tarihin tanık olduğu belki de en acımasız sömürgecilik girişimlerine karşın, olanca aşağılanmışlığı, dışlanmışlığı içinde kimliklerini, kültürel dağarcıklarını koruyup çocuklarına aktarma şaşırtıcı yetisini gösteren, XX. yüzyılın ikinci yarısında, tam filmlerde, çizgi romanlarda, erken seyyahların egzotik anılarında yitip gittiklerini sandığımız bir anda küresel dünya nın karşısına dikilip topraklarını ve onurlarını geri isteyen insanlar. Üstelik de Teks’lerin, Zagor’ların, Çelik Blek’lerin şekillendirdiği kısır tahayyüllerimizi zorlayacak tarzda, teknolojinin tüm imkânlarını maharetle kullanarak... Bu çalışma oldukça tikel tarihsel koşullarda biçimlenen toprak, emek ve kimlik mücadeleleri, otokton/yerli kavramını ve kültüre ilişkin pek çok soruyu gündemimize taşımaktadır. Aslına bakılırsa anlatılan, hepimizin öyküsüdür.

Benzer Kitaplar