Sadrazamın, “İstanbul’da bulunmanız uygun olur!” demesi, ne demekti? Demek ki İstanbul bir ana-baba günü yaşıyordu. Kıyıda - köşede kalmış aklı başında kişilerin payitahtta bulunması gereken günler gelip çatmıştı. Talat Paşa’nın harp kabinesi düşeli beri en önemli ikinci olay, İzzet Paşa kabinesinin düşüşüydü. Bundan sonra iktidar, karanlıkta nöbet bekleyen karanlık zümrelerin, hırsların, belki de gerçek yurt düşmanlarının eline geçecekti. İzzet Paşa, son namuslu sadrazam sayılabilirdi. Rauf Bey, Fethi Bey gibi kaliteli hürriyetçi ve yurtsever arkadaşlarıyla birlikte büyük bir iyi niyetle de kabinesini güçlendirmişti. Mondros Mütarekesi’nin ilânından beri içini dolduran huzursuzluk ve umutsuzluk, şimdi yerini bir amaç uğrunda varlığını feda edecek bir direnç ve ideal adamına bırakmak üzereydi.

Benzer Kitaplar