Bu kitap, sorunlu bir toplumda büyüyen duyarlı gençlerin kaçtıkları sığınaklardan birinin -tarikat yaşamının- içyüzüne ışık tutuyor ve insan beyninin yıkandığı bu tuzaktan kurtulmanın ne denli zor olduğunu gösteriyor. Alkolik bir babayla soğuk ve mesafeli bir annenin kızı olan asi ve idealist Miriam Williams, on yedi yaşındayken New York’ta Tanrı’nın Ailesi yle yaşamaya davet edildiğinde, ardına bile bakmadan bir otobüse atlayıp evinden ayrılır. Cemaat yaşamı kısa sürede, 19.000 üyesi olmakla övünen Tanrı’nın Çocukları tarikatının kurucusu Moses David’in önderliğinde, cehenneme dönüşür. Eski bir rahip olan David, gözlerden uzak bir yaşam sürüp üyeleriyle gazeteler aracılığıyla haberleşmekte ve grup evliliğini, cinsel paylaşmayı, kutsal fahişeliği meşru göstermek için İncil’i kullanmaktadır. Çok düşünmenin fazlasıyla tehlikeli olduğuna inanmaya programlanan Miriam, sözde bir evlilikten beş çocuk sahibi olur. Artık o, kendini dünyanın dört bir yanından yabancı erkeklere sunan kutsal bir fahişedir. İlk kocası Aile den ayrılıp çocuklarından birini kaçırdığında ayakları yere basan Miriam, zengin Arapların yardımıyla oğlunun yerini bulur ve müthiş bir mücadele vererek, istikrarlı bir yaşam kurmak ve yaşadıklarını anlatmak üzere gerçek dünyaya geri döner.