Çok ötelerde karşımıza çıkan Bekir Berk’in efsunlu nefesiyle hayat bulmuştuk… Benim adım Âdem, eşimin ismi ise Eva. Acımasız bir hayıtın karanlık dehlizlerinde ölümün soğuk dokunuşlarını solurken onun esrarlı eli uzanmıştı. Çölleşmiş ruhumuz, öksüz bir çocuğun bayram sevincine bürünerek âdeta bahara dönmüştü. Ve ilk kez bir umut meleğinin varlığına inanmıştık. Çaresizlikten umuda uzanan yazgımızı, o mübarek zatın dava şuuruyla yeniden yazmıştık. Yitiğimize kavuşmuş olmanın sevinciyle, kendimizi yaradılış hikmetlerine göre inşa etmenin telaşına düşmüştük. Bizi Bekir Berk’in muhteşem davasıyla buluşturup, hayatımızı yeni baştan yazmamıza sebep olan o gizemli hadiseyi nasıl unutabilirdik? Biz yaşanmış bu hikâyenin nefes kesen yolculuğuna çıkıyoruz. Ya siz?