Kuşçubaşı Eşref ve Yakup Cemil… İki korkusuz adam. İkisi de asker ve ikisi de Vatan için var oldular. Birincisi, vatan için yaptığı hizmetleri İngiliz Lawrence’le kıyaslandı ama 150’likler listesine girmekten kurtulamadı. Ülkesine ancak 1938’de afla dönebildi. İkincisi ise; deli dolu… Gözün budaktan esirgemiyor, sözünü sakınmıyor ve hiç tereddütsüz silahını çekiyor. Atılganlığı hiyerarşi tanımaz tavrı, sonunu hazırlıyor. Birlikte yıla çıktığı arkadaşlarının iki dudağı arasından çıkar kararla kurşuna diziliyor. Biz, Kuşçubaşı Eşref de, Yakup Cemil de yeteri kadar bilmiyoruz. Har ikisini yeteri kadar bilmeyince, yakın zamandın sis perdelerini de aralayamıyoruz. Her ikisi için ayrı ayrı birçok kitap yazıldı. Ancak, her ikisi için yazılan kitaplar, meseleleri bir cepheden ele aldı. Biz, Teşikat-ı Mahsusa’nın başkanı Kuşçubaşı Eşref (Sancar)’i ve İttihat Terakki’nin fedaisi Yakup Cemil’i anlatırken, dönemin şartlarını da göz önünde tuttuk. Gizli örgütlenmeleri, Casusluk tarihini, Türklerde; Göktürklerde, Selçuklularda ve Osmanlılarda haber alma örgütlenmelerini, komitacılığı, İttihat ve Teraki Fırkası’nı, Teşkilât-ı Mahsusa’yı da etraflı bir şekilde verdik ki, Kuşçu Eşref’in ve Yakup Cemil’in hangi zamanda, nasıl bir grupta, ne için mücadele ettikleri ve ne için kahra uğradıkları ve ne için ölüme gittikleri bilinsin. Maksadımız, Kuşçubaşı Eşref ve Yakup Cemil nezdinde yakın tarihe ışık tutmak. Bugünü anlayabilmek için geçmişimizi bilmemiz gerekiyor.