Kurumlar Nasıl Düşünür?, Mary Douglas’ın 1985 yılında verdiği bir dizi konferansın kitaplaşmış hali. Douglas, toplumsal hayatın en sancılı konularından biri olan kurum-birey ilişkisini dinamik bir şekilde, sürekli yeni sorular sorarak ele alıyor. · Kurumlar hangi şartlar altında ortaya çıkar, gelişir ve bir otorite haline gelir? · Bireysel kararlarımızı ne ölçüde kendimiz alıyoruz ve “düşünme faaliyeti”ni ne ölçüde kurumlara devrediyoruz? · Kurumlar, toplumsal hayattaki etkili rollerini nasıl gizlerler? “Bireyler temel adalet konusunda aynı fikirde olmadığında yaşanılan en çözümsüz çatışmalar, bağdaşmayan prensipler üzerine kurulmuş kurumlar arasında gerçekleşir. Çatışma ne kadar ciddiyse düşünme işinin çoğunu kurumların yaptığını anlamak da o kadar kolaylaşır. Uyarı fayda etmeyecektir. Ayrımcılığa karşı yasalar çıkarmak fayda etmeyecektir… Kadına uygulanan şiddete ve çocuk istismarına karşı vaaz vermek, alkol veya uyuşturucu istismarına, ırkçılık veya cinsiyetçiliğe karşı vaaz vermekten daha etkili değildir. Sadece kurumları değiştirmek işe yarayabilir. Bireylere değil kurumlara hitap etmeliyiz, ve sadece kriz anlarında değil, sürekli olarak.”