“Genelkurmay Başkanı Karadayı bir gün geldi, ‘Biz öyle demiyoruz ama’ dedi, ‘bu gerilla hadisesidir.’” Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye’nin son 40 yılına damgasını vuran PKK ve terörle mücadeleyi böyle tanımlıyordu. Demirel, 1998’de Suriye’yi savaşla tehdit ederek, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Şam’dan çıkarılmasını ve 137 gün süren bir takiple yakalanmasını sağlayan süreci yöneten cumhurbaşkanıydı.Öcalan 15 Şubat 1999’da, CIA’in kurduğu düzenle Kenya’daki Yunanistan Büyükelçiliği’nden çıkartılıp MİT ekibine teslim edildi. Türkiye zaten Öcalan'ın yakalanması için bütün dünyayı ayağa kaldırmıştı. Öcalan yakalandıktan sonra Türkiye’ye getirilip İmralı Cezaevi’ne konuldu. Öcalan 20 yıldır, 20 metrekarede cezasını çekiyor. Ancak Türkiye onun yakalanışıyla ortaya çıkan fırsatları değerlendiremedi. PKK hâlâ terör eylemleriyle can alıyor, üstelik yirmi yıl sonra Suriye’de ABD’nin piyadeleri rolünü üstlenmiş durumda… Bir yandan da federasyon pazarlıkları yapılıyor…Bu kitap Kürt sorunu üzerine bir kitap değil. Bu kitap bir PKK kitabı da değil. Kürt sorunu PKK kurulmadan önce de vardı ve belki de PKK, Kürt sorununun teröre bulaşmış istenmeyen çocuğuydu.Bu kitapta, aradan geçen yirmi yıl boyunca ortaya çıkan yeni bilgiler, belgeler ve tanıklıklar ışığında Öcalan’ın yakalanmasıyla sonuçlanan süreç ve sonrasının siyasi röntgeni çekiliyor, uluslararası çatışmalar,perde arkası pazarlıklar ortaya dökülüyor.