"Şimdi kalk!" Ayağa kalkmayı denedim. "Öyle değil!" dedi, "Diz çök!" İtaat ettim ve o beni kırbaçlamaya başladı. Kırbaç vuruşları hızla ve sertçe sırtıma, kollarıma inmeye başladı, her biri etimi kesiyordu ve yanmaya başladı, ama acılardan zevk alıyordum, çünkü taptığım, her an canımı onun için verebileceğim kadından geliyorlardı. Durdu. "Yavaş yavaş hoşuma gitmeye başlıyor" dedi, "Bugün için yeterli, ama şeytan bir merak, ne kadar dayanabileceğini soruyor içimde, gaddar bir zevk senin kırbacımın altında sarsılmanı, kıvranmanı görmek ve nihayet inlemeni, sızlamanı duymak istiyor, ta ki merhamet dileyene ve seni acımasızca kırbaçlamaya devam edip, bayıltana kadar. Ruhumdaki tehlikeli duyguları uyandırdın. Hadi, kalk artık." Eline, dudaklarımı dokundurmak için sarıldım. "Ne edepsizlik" diyerek beni ayağı ile itti. "Gözümün önünden defol! Köle!" Yazarın 1861 ve 1865 yılları arasında ilk mazoşist ilişkisini yaşadığı Anna von Kottwitz’le; daha sonra da altı ay süreli bir “kölelik sözleşmesi” imzalayıp, köle ve uşak olarak İtalya gezisinde eşlik ettiği Fanny von Pistor ile olan ilişkilerinde yaşadıklarından esinlenerek kaleme aldığı bu kitap, her ne kadar daha sonraki yazdığı eserlerde yer yer rastlansa da Masoch’un yazımındaki mazoşist karakterin bariz bir şekilde ortaya çıktığı ilk eser olması açısından çok önemlidir.