Johan Norberg küresel kapitalizmi çevresinden soyutlanmış bir sistem olarak değil, “insan özgürlüğü fikrinin liberal ekonomik ifadesi” olarak savunuyor: “Kapitalizm demokrasi, insan hakları ve gerek kadınlar, gerekse erkekler için kişisel özgürlüklerden ayrılamaz. Bireylerin kendi yaşamlarını düzenleme konusunda getirdiği özgürlük ve sorumlulukla kapitalizm, farklı değerlerimiz ve inançlarımıza rağmen barış içinde yaşayabileceğimiz hoşgörülü bir toplumun önkoşuludur. Bunun alternatifi iktisat ve organizasyon konusunda kararların tepeden, idareciler tarafından alınmasıdır. O durumda, yönetilenler arasında değil de yönetenler arasında yer alabilmek için güç elde etmeye alışmak en önemli şey haline gelmektedir. Bazıları için iktidar mücadelesi, refah ve herkes için daha iyi bir yarın mücadelesinin yerini almaktadır. Ticaret, yatırımlar, fikirler ve teknolojinin yayılması sayesinde insanların yoksulluk ve azgelişmişlikle başedebildikleri müreffeh toplumları inşa etme imkânı hiç bugünkü kadar geniş olmamıştı. İsveç’in 100 yılına malolan kalkınma süreci şimdi, liberal kurumları ve açık ekonomileri olan fakir ülkeler tarafından 10-20 yılda gerçekleştirilebilir.”