Kur’an, olayları hep ikili, karşıtlı olarak anlatır: Gök, yer; cennet, cehennem; melek, şeytan; emir, nehiy; va’d ve va’id. Bunlar birbiri ardından anlatılır. Müminlerin hali anlatıldıktan sonra kâfirlerin hâli; Allah’ın gökteki kudret işaretlerinin ardından yerdeki kudret işaretleri; zamandaki tevhîd kanıtlarının ardından mekândaki tevhid kanıtları anlatılır. Ve her şey zıddıyla anlatılınca daha iyi kavranır. Kur’an’daki bu karşıtlık üslûbu, ruhta derin etki yapar. Allah’tan korkanlar, Kur’an’ı dinleyince o kadar etkilenirler ki tüyleri diken diken olur. Allah’ı anmakla gönülleri yumuşar, ruhları duygulanır. Sayın Aktoz’un dikkatini çeken husus da Mesani üslûbunun farklı bir yönüdür. Kur’an’da çeşitli surelerde aynı konudan söz eden ayetler aynı numarayı taşımaktadır. Tesadüfe yorumlanmayacak bu olay, Kur’an’daki mucizevi mesani üslubunun başka bir vechesidir. Dikkatli incelemesiyle bu vecheyi fark eden Sayın İbrahim Aktoz’u kutlarım. Prof. Dr. Süleyman Ateş Diyanet İşleri Eski Başkanı