Bu kitabın yazım aşamasında bazı bölümlerini, zaman zaman çeşitli ortamlarda ve sosyal paylaşım sitelerinde yayınlamıştım. Olumlu veya olumsuz bir çok eleştiri aldım. Eleştirilerin ortak noktası şuydu: „Sen fıkıh, kelam, tefsir, hadis, islam tarihi, esbab-ı nüzul vs. gibi ilimlere ne kadar vakıfsın ki, böylesine ciddi bir konuda bu kadar kesin konuşuyorsun?“ Onlara cevap veriyorum: Kuran'ın indirildiği dönemde bu saydığınız ilimlerin henüz hiç biri çıkmamıştı ortaya. Doğal olarak bu ilimlere vakıf olan kimse de yoktu. Kaldı ki Allah, Kuran'ı bu ilimlere vakıf insanlara değil, herkese göndermişti. Ortaçağdaki papazların hristiyanlara yaptığını şimdi bizim dini liderler müslümanlara yapıyor. Kuran'ı anlamak için profesör olmak söz konusu bile değil. Her seviyeden insanın kendi miktarınca alacağı dersler var onda. Zaten bu kitabın yazılma sebebi de, islam profesörlerinin asıl yapması gerekeni yapmamalarındandır.