Oyun salonuna girince -hayatımda ilk kez bir oyun salonuna giriyordum- oynamakla oynamamak arasında bir süre bocaladım kaldım. Salon tıklım tıklım doluydu. Ancak eğer böyle bir kabalıkla karşılaşmasaydım öyle sanıyorum ki, oyuna falan başlamadan çekip giderdim. Ne yalan söyleyeyim, kalbim küt küt atıyor, o soğukkanlılığımın yerinde yeller esiyordu. Uzun bir süredir kafama koymuştum; geldiğim gibi bu Roulettenburg’dan çıkığ gitmeyecektim. Hayatımda köklü ve kesin bir deişiklik olacaktı. Evet, böyle olması lazımdı ve olmalıydı da!

Benzer Kitaplar