“Rulete bağladığım bu umut ne kadar gülünç olursa olsun, kumardan herhangi bir şey beklemeyi saçma bulan ve genellikle kabul gören o kanıyı daha da gülünç buluyorum. Neden kumar, para sağlamanın herhangi bir başka yolundan, sözgelimi ticaretten, daha kötü, daha beter olacakmış?” Kumarbaz, Dostoyevski’nin kumar borcunu ödeyebilmek için yirmi dokuz günde bitirdiği, romanın ana karakteri Aleksey İvanoviç’i de kendisinden ilham alarak yarattığı bir eserdir. Kurmaca bir Alman kasabası Roulettenburg’da geçen romanda, yazarın kendi yaşam öyküsünden bildiğimiz parasızlık ve kumar düşkünlüğünün derin izleri sürülür. Romanın dikkat çeken diğer önemli bir yanı da, Dostoyevski’nin, dünyanın farklı ülkelerinden kumar oynamak için Roulettenburg’a gelenleri, bireysel özelliklerinden çok ülkelerine has bazı davranış ve yaşayış kalıplarıyla ele almasıdır. Yazar bir yandan Fransız, İngiliz ve Almanlar ile Rusların gösterdiği kültürel farklılıklara değinirken, bir yandan da Rusya dışına çıkan Rusların davranış biçimlerini ironik, nükteli ve grotesk bir anlatımla işler. Kumarbaz, okuru; karamsarlık, başarısızlık, saplantı, kader, kadere meydan okuma ve özgürlük gibi kavramlar üzerine derin tartışmalara sokacak çarpıcı ve parlak bir yapıttır.