Aleksey İvanoviç, bir Rus aristokrat ailesinin yanında öğretmenlik yapmaktadır. Aile için bir öğretmenden daha fazlası, neredeyse aileden biri olmuştur. Bu ailenin kızı Polina’ya olan aşkı ise, gittikçe daha fazla artmaktadır. Ailenin maddi durumu iyi değildir, büyük bir mal varlığına sahip halanın ölüm haberi, bugünden yarına büyük bir heyecanla beklenmektedir. Ama ne var ki, ümitle beklenen ölüm haberi yerine halanın kendisi çıkagelir. Hemde kanlı canlı olarak. Bu unutulmaz hikaye, adından da anlaşıldığı gibi bir kumarbazın hikayesi... Belki de bir kumarbazdan çok, kumar tutkusunun ne olduğunu, nasıl bu kadar vazgeçilmez olabildiğini, insanın hayatına neler katıp, neleri götürdüğünü anlatıyor. Kendisi de hayatının bir döneminde kumar oynamış olan Dostoyevski, bu romanı yazarken kendi anılarından, kumarhanelerde yaşadığı binbir çeşit olaydan faydalanmış. Alexsey İvanoviç’in büyük aşkı Polina’ya ise, büyük romancının kısa süren ve acı biten aşkı Apollinariya Suslova model olmuş...