Beş bin yıl önce, balçık kaplı, bereketli bir ovada iki halk, Akkadlar ve Sümerler yaratıcılıklarını ve kültürlerini birleştirip tüm antik Yakındoğu’ya egemen olan bir imparatorluğun; Mezopotamya’nın temellerini attılar. Önce Hammurabi’nin, sonra Nabukadnezar’ın kenti olan Babil, bu imparatorluğun gücünün ve şanının ölümsüz temsilcisidir. Çok uzun zaman için belleklerden silindikten sonra, iki yüzyıldan kısa bir süredir kalın toprak kefeninden ve unutulmuşluktan mucizevi bir biçimde, ağır ağır sıyrılan bu uygarlık, bize kültürümüzün temellerini gösteriyor. Asurolog ve usta hikaye anlatıcısı Jean Bottero, yazıyı, bilimi ve edebiyatı icat eden bu uygarlığın zengin mirasını gözler önüne seriyor.

Benzer Kitaplar