Her eser, bir gönülden damıtılmış kelamlar cennetidir ve her kelamın bir manası bir mesajı vardır. Bilinir ki tüm eserler bir yaşanmışlık sonucu var olur, ölü duygularla yok olur. Devasa eserlerin ortaya çıkışında yorgunluk, düşünme ve biçim verme yatar. Onu oluşturan ister ki kendi çabası nispetince istifade edecek olanlar da yorulsun, düşünsün ve biçim versin. Duygular duygu üzerine kuruldukça, yazılanlar da okundukça anlam kazanacaktır. Hayatta insanoğlu okuduğu her bir şeyi hayatına misyon kulağına nasihat etmedikçe istifade etmiş sayılmaz.