Yazınımızda öykü türünü tanıtan ilk yazar olan Sami Paşazade Sezai, hem düzsöz anlatımımızı zenginleştirmiş, hem de romanı ve öyküleriyle anlatı türünde yeni bir anlayışa yönelmiş; böylece Tanzimat yazınını Servet-i Fünûn’a bağlamak gibi, yazın tarihimiz bakımından önemli bir görev görmüş; yazınımızda Coşumculuk’tan (Romantizm) Gerçekçiliğe (Realizm’e) geçişin en önemli kilometre taşlarından biri olmuştur. 1892’de yayımlanan Küçük Şeyler’de, bir “Mukaddime” [Önsöz] ve altı öykü (“Bu Büyük Adam Kimdir?”, “Hiç”, “Kediler”, “İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır”, “Düğün”, “Pandomima”) ile Alphonse Daudet’den çevrilen “Arlezyalı” adlı bir öykü bulunmaktadır. Kitapta, sonradan eklenen, “mensûre” olarak nitelenebilecek türde yazılmış “Bir Kitâbe-i Seng-i Mezâr” adlı metin de yer almaktadır. Kitap yeni harflerle verilirken diline dokunulmamış, yazarın kaleminden çıktığı gibi yazılmıştır. Kullanımdan düşmüş Osmanlıca sözcükler köşeli ayraç [ ] içinde, yer aldıkları cümledeki bağlamları gözetilerek verilmiş; ayraç içinde ( ) verilen sözcük ve ekler, anlamı daha belirginleştirmek için yayına hazırlayanca konmuş; zamanın kişileriyle, yaşayışıyla, eşyâlarla ilgili kimi sözcükler ve kavramlar da dipnotlarıyla açıklanmıştır.