Kral bu, ebediyet varken tek bir ölümlü bedenle niye yetinsin. Boşuna mı “kral öldü, yaşasın kral” demişler? İşte bu ölümsüz olan, kralın ikinci bedenidir. Peki, yazarların eserleri de ölümsüz değil midir? Öyleyse, Michon’a göre, onların da iki bedeni olmalıdır. Türlü türlüdür yazarlar. Samuel Beckett mesela. Vakur ve kendinden emin, saltanat sürer edebiyatta. Bazılarının ise edebî talihi rast gider, tıpkı Gustave Flaubert gibi. William Faulkner’lar da vardır, hırsla, inatla kuşanırlar ebedi bedenlerini. Ama herkes bir Beckett, bir Flaubert, bir Faulkner değildir elbette… Kral olmaya biraz fazla heves eden yazar bunu kendisi için acı, okur için ise hayli eğlenceli bir şekilde deneyimler. Ve biricik ölümlü bedeniyle ortada öyle çırılçıplak kalıverir, Michon’dan söylemesi.