Çoğunlukla sustuğumuz, konuşursak da söylediğimizle aslında neleri sakladığımızı daha aşikar kıldığımız bir zamanın eseri bu kitap. Korkma. Hanidir duymadığımız bu çağrı, korkuları üst üste yığa yığa ördüğümüz yüksek duvarların ardında sesimizi duyacak kimsenin kalmadığı inancını biraz da olsa kırabilirse ne mutlu… Kim bilir, belki de yüksek sesle konuşanın kesinlikle haklı bulunduğu ülkemizde mırıldanarak dahi olsa en yakınımızdaki insana "Korkma!" deme cesaretini bulabiliriz kendimizde. Belki de konuşmamızı istemeyen, sözün tek sahibi olduklarını sananların en fazla sustuğumuz yerden canımızı yaktığı bu iklimde "Korkma!" çok değerli bir iç sesleniş olur çıkar. Kaba seslerin üste çıkarak hayatı tek yanlı bir uğultu gibi kuşattığı günlerde hâlâ usul usul söyleşmenin mümkün olduğunu gösteren yepyeni bir çalışma.